Bakkal


Yaşadığınız yerde bulunan en kritik şeydir “Bakkal”… -bana “neden?” deme lan..öyledir.-  gidip sadece alışveriş yapmak değildir “Bakkal” ile olan ilişkin.. “Bakkal” bir yerin can damarı, iletişim mucizesidir.. -ama o isterse ve sen bunları hak edersen..-
Önemli bir Not: “Google”ın bilemediği şeyleri “Bakkal” bilir, “Bakkal”ın bilemediği şeyleri de “Google” bilir… “Bakkal”, “Google” gibidir… Hatta “Bakkal”, “Google” ın ötesinde bir olgudur. -değilse değil de.. – (değil mi dedin? alt+F4)
Çeşit çeşit “Bakkal” vardır. Kimileri gündemi takip eder. – mahallenin, ülkenin, dünyanın, sadece nasa’nın ya da portekiz 2.liginin- ama her “Bakkal”ın bir gündemi vardır ve o konuda uzmandır.. -bunu unutma, ben yazdım, sen de yaz bir kenara.- Kimi “Bakkal” muhabbet bakkalıdır.. Gidersin alacağın varsa da unutur öyle çıkarsın.. öyle derin böyle güzel muhabbet eder, kafa bırakmaz.. sonra tekrar gidersin.. işte o çeşit “Bakkal” geri dönüşünü bekler, keyif alır…
Çeşitlerin hepsini saymakla bitiremem.. -ama varsa bildiğin çeşit söyle bana, toparlayıp hepsini birden yazalım..- ama unutmayalım! nerede bir bakkal görürsek, sattığı şeyler darmadağın ve son kullanma tarihleri hayli yaklaşmış, bilelim ki orada bir cevher yatmaktadır…
Bakınız (bkz.);
Bugün meyve suyu almaya gittiğimde, “Bakkal” benim aldığım meyve suyunu bırakmamı ve yanında duran “sarı kutuyu” almamı istedi.. Dinledim, düşündüm ve o an karar verdim.. “Evet! o sarı kutuyu almalıyım..” -daha mı pahalıydı? tabii ki değildi… – “Ben içtim, böyle bir şey yok” dedi sonra.. O anda inandığım tek şey buydu.. Kaptım sarı kutuyu, eve geldim… Sabahın güzelliği, pazar gününün yaymaya elverişliliği bir yana.. o sarı kutuyu açıp bardağıma koyduktan sonraki yudum hepsinin ötesindeydi… işte o anda bir kez daha anladım “Bakkal” nedir… – Ne mi o sarı kutu? git bakkalına sor.. eğer sen bunu bilmeyi hak ettiysen, mutlaka sana söyleyecek bir sarı kutusu vardır.-
Ben bunları, buraya yazmayı hiç düşünmedim.. neden mi? bilmiyorum.. -her şeyi bilmek zorunda mıyım lan? bilmiyorum işte.- bugün pek sevdiğim bir insanın, “nasılsın?” sorusuna cevaben, bunları anlatıyordum -evet, “Bakkal” filan anlatıyordum..-  ”yazsana” dedi.. bende “doğru dedin” dedim..-ne kadar çok dedim dedim, müdür müdür?- hatta o yazının bir tarafında sana bir mesaj yollayacağım da dedim.. işte o mesaj şu mesajdır;
“Beni hiç bir oyunda yenemezsin.. neden mi? çünkü böyle bir “Bakkal”ım var..”
Süpermarket mi? -hah.. -

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bence...