Öyle acayip, garip bir oyundur ki bu dama… 8×8′lik bir tahtada basit bir oyun.. pek oynayanı kalmış mıdır? bilemem.. “hadi dama oynayalım” cümlesinin kurulduğu anlara baktığımızda görebileceğimizden fazlasıdır aslında… ama yok işte! gel anlat şimdi nasıl bir oyun bu diye…
Oynayanların eşit şartlarda başladığı bir oyundur… -Nedir eşit olmak? ben nereden bileyim lan!- pek nadir yaşadığımız eşit olma durumunu, bu oyuna başlarken her defasında görebiliriz… Zaten bir oyunu, oynanabilir kılan dengesidir.. yoksa değil midir? olmayabilir.. neyse bu çok önemli değil…
16 taşa karşılık 16 taş.. Renkleri dışında her şey eşit… peki renkler eşitliği bozan şeyler midir? Bu oyunda değil..
Ama başka yerde öyle eşitlik bozucudur ki… evet! renkler eşitliği bozar… renk dediğin şey bir tane değil ki.. bin bir tonu var -ama bazı insanlar default 8 bit olur bu konuda / olsun hiç önemli değil- Ton bin bir olunca, eşitlik dediğin şey *ok oluyor…
zaten renkleri ayırmaya eğilimimiz var.. -yok deme- olmasa kahverenginin yanına turuncuyu, mavinin yanına moru uydurmaya çalışmazdık… -uyduramadım mı? çok ***imde değil zaten-
Dama oynarken eşitliği bozan şey, 8. kareye ulaşmaktır… işte o zaman bir kare hareket eden taşınız bu limitleri aşar.. üstelik artık geriye doğru da hareket edebiliyordur… hareket alanının genişlemesi ile iktidar alanı büyüyordur.. iktidarı olan taş artık eşitliği bozmuştur…
Bu kadar renk varken, birde bu renklerin bazıları iktidara sahip olursa.. ne güzel olur işte… Sonra başlar renkler arasındaki iktidar savaşı… Bunu bir oyun içerisinde yaşamak, basit ve masum olanıdır… oyun zaten bu yüzden güzeldir… Başka yerde yaşandığında keyif kaçırır, gaz yapar…
Tüm taşları tek renk yapsak ortada bir oyun olmazdı… zaten her şeyi tek renk yapmak mümkün değildir.. aynı rengin bile tonlarının olduğu şu dünyada 15 renk sayabilmek nedir bilir misin? çok *oktan bir duygudur… Ne diyordum lan ben? konuyu saptırma… insan ol iki dakika oku!
Tüm o renkleri değiştirmek gibi bir şeyi aklından geçirenler olmuştu zamanında… sarı sarı renkler olsun istedi dünyada…- ne ***im rahatsız bir durumsa bu bilemedim.- olmadı! olması mümkün değil zaten..
Sonuç: Rengarenk olmak zorundayız! Zoruna mı gitti! -gitmesin, gittiyse sende git… seni dışladığımdan değil.. git işte..-
Renkleri kaybetmemek için oynamak gerekir…
Bu arada dama sıkıcı bir oyundur lan! Başka bir şey oynayalım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bence...