İçinden Çıkılmaz Yazı Dizisi - II

İçinden çıkamadığım durumun başlangıcından bahsetmiştim sizlere… Tarihin tekerrürü ve gündemin amansız takibi arasında bir şeyler karalıyordum ki, o yazıyı orada bitirmiştim… Devamını yazmak için nereden başlayacağımı bilemedim..- ne biçim oldu lan bu yazı dizisi – ****rin bu yazı dizisini demedim ve yazmaya devam etme kararı aldım…

Ama ne yazacağım? Şuradan devam edeceğim.. İnsanoğlu uzun zamandır dünya üzerinde gezmekte… tekerlekten, elektron mikroskobuna kadar pek çok şey yapmış kendine… hatta öyle ilginç şeyler var ki bazılarını çok az insan kullanabiliyor… -nasıl bir iş bu? diyemiyorum.. hiç kullanmadığım pek çok cihaz, alet edavat, bok püsür var.-

Şimdi durum böyle olunca, tüm o “şeylerin” kendisini bilmek çok zor oluyor… Neden mi? ömür yetmez… o yüzden her şeyi tekrar deneyimleyip öğrenmek için zaman yok… bir takım sistemler kurarak, bu birikmiş öğrenmeyi kısadan cebe atmak gibi bir niyet var… ama olmuyor.. – olmaz zaten, uğraşmayalım..- bu nedenle bazı konularda, bir takım şeyleri öğrenmeyi düşünmüşüz… -o da olmaz-

Neyse bir özelleşme durumumuz var… Haliyle o özelleşme durumuna dahil olup, bazı **kları öğreniyoruz… tamam burada sıkıntı yok.. ama bu özelleşme durumu, bizim için bazı öğrenmeleri zorunlu hale getiriyor… bu öğrenme dediğimiz şey zaten bir acayip.. –sürdürülebilir davranış değişikliğine neden oluyor ya- o yüzden özelleştiğimiz yer üzerinden, davranışlarımıza bir etkisi var..

Tam buradan özetle şunu söyleyebilirim ki –cümlemi ***eyim cümlemi- bu özelleştiğimiz alanlar bizi başka bir şey yapıyor… Mühendis kafalı, işletmeci zihniyet cart curt… şimdi bu ayrımı neremden yaptım? Tabii ki tahmin ettiğin yerden… bu ayrımı yapmayabilirsin de.. yapmadan devam et o zaman…

Bu kafa var mıdır? Yoksa yok mudur? Sorularına cevap olarak bulduğum şey, “var” olduğudur…

Neyse ki bu yazı dizisinin, sonu nereye doğru gidiyor kestiremiyorum… ama öğrenmenin kendisini hızlandırmak ve bilmem kaç bin yıllık insan tarihinin getirdiklerini yakalamak için kurduğumuz sistemin, -ki bu öğrenmeyi gerçekleştirmek için bir ortam kurguluyoruz- kendisinin eğitim olduğunu düşünüyorum… öyle değil mi? Olmayabilir…

Binlerce yıllık öğrenmenin bir kısmı –özelleştiğimiz yer ve olmazsa olmaz olan tarafları – için ayrılan süre, (atıyorum!) 7 ve 24 yaşları arası olsun diyelim… ortalama inan hayatının –bunu hesaplayan kafanın da kendisini kınıyorum..- önemli bir bölümü…

Bir başka soru geliyor aklıma bu yazı dizisinin ikinci kısmında, neden özelleştiğimiz yeri seçtikten sonra başka bir insana dönüşmeyi tercih ediyoruz da, tam tersini denemiyoruz… Yani nasıl bir insan olduğumuzu düşünüp, ona göre öğrenmelerimizi gerçekleştirsek?

Eğer bir üçüncü kısım olacaksa bunun nasıl olabileceğini yazmak isterim.. ama çok sıkıcı olmaya başladı bu yazı dizisi.. ööğk.. hatta boking bir şey oluyor..

*tamam hadi bitti…