Nedir bu? Neden böyle bir şey yazıyorum buraya hemen açıklayayım…
Çok klasik -kime göre?- bir takım söylemlerden yola çıktım aslında… Düşünüyordum, hayali kahramanları… Pek severim kendilerini… Geneli erkektir bu kahramanların. He-Man, spiderman, superman diye giden bir listeleri vardır insanların, kafalarında. Kimi zaman muhabbet ortamının gereksiz tartışmasıdır, “hangisi döver?”… İşin şiddet boyutunu zaten bir kenara koyuyorum… Ama toplumsal cinsiyet boyutu bambaşka… O yüzden bu yazı “bambaşka” kategorisinde bir yazı…
“Lan şimdi bize toplumsal cinsiyet, bık bık yapma!” dediğinizi düşünüyorum… “sana ne lan? yaparım yapmam!” derim buna… zaten kendime yazıyorum, istemiyorsan okuma! *agresif blog yazarı…
Tüm bu kahramanlar içerisinde, bir tane var ki.. Neden bu kahraman erkektir diye soruyorum kendime… “Görünmez Adam”…
Bir yerde bir şey görünmez ise ya kadına aittir ya da kadının kendisidir… Neden “Görünmez Adam” da “Görünmez Kadın” değil?
Etrafı tuzaklarla dolu olan, tüm bunları düşünmek zorunda kalan ve türlü türlü engelleri aşarak hayatını devam ettirmek zorunda olan kim? neyse bu sorunun cevabını boş verelim..

Cinsel kimlikler ve yönelimler üzerinden bakıp, erkek-kadın skalasında -bu nasıl bir kelime lan?- bu kimlik ve yönelimleri yerlerine yerleştirdiğimizde ”Kadın” a yakın olanlar sıçmış olanlardır… – bu toplumda böyle deme! bu her yerde böyle…-
Bir kadın düşünün, erkek gibi giyinmeyi seviyor… Erkek dolabını kullanıyor.. Ölçek -bu kelime oldu sanırım!- içerisinde “Erkek” e yakın.. olur kabul edilebilir.. -hassiktir lan sen kimsin? bu kabule onay verip vermemek sana mı kalmış?- Bu modeli erkek kişi için yeniden oluşturalım.. Kadın gibi giyinmeyi seviyor.. Kadın dolabını kullanıyor.. işte bu tanıdığımız travesti.. vurun! -gördün mü? görmediysen eğer…-
Bir başka boyuttan bakalım… bir kadın, kendini erkek gibi hissediyor ve ameliyat oluyor… Artık fiziksel olarak da erkek gibi görüyor kendini.. -çok mu garip lan? ne var buna?- yine kabul görebilir, yine sahiplenilebilir… İş bulabilir, yaşayabilir… -yine birileri için çok önemli şeylere karar veriyoruz.. kendimiz için “normal” statüsünü uygun görüyoruz ya..-
Erkeğin yaşadığı duruma bakalım… Kendini kadın gibi hissediyor.. Ameliyat oluyor ve fiziksel olarak da bu durumunu destekliyor… Ne oldu? Vurun! iş mi? Sex yapabilir sadece, barınmasın mahallemizde… Yine ölçek içerisinde “Kadın” a yaklaştı diye…
Eşcinsel iki erkek ve iki kadın üzerinden de düşünebiliriz aynı ölçeği.. Yine aynı şey.. değişen pek bir şey yok.. Eşcinsel erkekler hedef tahtasıdır yine.. Eşcinsel kadınlar ise fantezi dünyasının parçalarıdır.. görünmezlerdir..
Neyse mevzu gidiyor da gidiyor.. Tüm o “normaller” sürüsü içerisinde, hayatın anlamı olan bir kadın-erkek arayışı var.. ama nedense “Kadın” ve “Erkek” algısının kendisi başka bir boyutta…
Biraz yavşak, biraz garip geliyor işte…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bence...