Bugün aslında her yıl bir gün yaşadığım bir şeyi yaşamak için uyandım. Mezun olduğum lisenin her yıl yapmakta olduğu bir etkinliğe katıldım. -ne bu etkinlik diye sorma… söylersem hangi liseden mezun olduğumu anlarsın.. olmaz.. çok ayıp- Neyse efenim, sabahın köründe uyandım… -evet pek sabahın körü değildi peki..-
Kalktım gittim ve liseden sürekli görüşmekte olduğum ve bu blogu takip ettiğini düşünmediğim bir arkadaşımla buluştum. Az buçuk gezip tozduk, üzerine bir güzel kahvaltı edip, lisemize doğru yola çıktık. Az gittik uz gittik yanlış otobüslere bine bine okula vardık. Tabii yıllardır buralardayız lan biz bu okulun en haşere çocuklarıyız tribinden artık sıyrılmış bir şekilde ön bahçeye doğru ilerledik. Okulda yaptığımız şeyleri yapacaktık… Kantinde çay içmek, sosisli yemek ve tuvalete gitmek… sonra mezun olurken okuduğumuz sınıfa gidip tahtaya bir şeyler karalamak gibi etkinliklerden sonra gidip taksimde oturmak… her yıl az buçuk bu şekilde olurdu…
Bu yıl ilginç bir şekilde okula gidince bizim dönemimizden insanlarla konuşmaya geyik yapmaya başladık. Ne güzel, insanlar değişiyor bambaşka oluyorlar… Değişenler, değişmeyenler bir güzel dır dır ettik… Derken “yahu biz gidiyoruz gelen var mı?” diye sorduk… Planlar açıklandıktan sonra bir grup insan evladı gidip bir güzel oturduk bir yerlere…
Neyse bir muhabbet pir muhabbet… dar dar dar konuştuk ettik… sonra bir baktım ki, o eski arkadaşımla baş başa kalmışız… yürürken “lan ne olmuş böyle” gibi bir muhabbete esir olduk… Eee insanlar değişir, insanlar dönüşür… diyerek bağladım kafamda her şeyi…
Arada bir görüşmediğimiz insanlarla görüşmek, sonra hiç yoklarmış gibi yine görüştüğümüz insanlarla bunun üzerine konuşmak pek güzel bir duyguymuş… Seneye görüşmek üzere o zaman..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bence...