Okuyamıyorum


Kan kompresörü kalbimin, beynime pompaladığı kanın, glikozun haddi hesabı yok bu günlerde.
Öyle ki, zaman denen o görünmez kelepçenin mahkumu olmuş beynimin, kendi hükmettiği bileklere bakıp, “fetret! fetret!” diye bağırması rastlantı mı? Bohem, yalazlanan bu düşünceyi sindirip kenara koyar mı? Koyabilir mi?
Karavaş olmuş hislerini tutup, ruhunun yuğu kalkmadan önce pamuk diye bir tarafında sokabilir mi? Fıstıki bir renk pantolonunu giyip bu sokaklarda hızlı adımlarla, şahsına münhasır yol alan bu insan bir gün o köşede durur mu? Kendisine bu çolpa düşünceleri armağan edene haykırıp, santimantal bir sitem gönderir mi? Yoksa bu karanlıkları alıp yanına, haydi bana eyvallah der ve çekip gider mi?
Alil ruhum kendine bir derman mı arıyor sanki?
Ben böyle yazıları hiç okuyamıyorum lan… Bunu nasıl yazdım hiç bir fikrim yok…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bence...