Birazdan yazacaklarımla ilgili hayatım boyunca hiç doğru bir şey yapmadım. ama bu demek değildir ki, söylediklerim yanlış şeylerdir. Bu konuda bana inanmanızı beklemeyeceğim. Bu kendine edilen itirafın vücuda gelip insanlığa seslendiği andır...
İnsanların paralel bir evrimden geçtiğine dair gereksiz bir teorim var. Bu nedenle farklı kafalarda yaşamaktayız. Ama bu yaşantılar birbirlerine o kadar özenir ki, bazı kısımlarını alıp kullanmaya başlarız. Bir zamanlar insanların (buralarda) neden "Benimle çıkar mısın?" sorusunu kullandığını analiz etmiştim. Doğru bir analiz olduğunu düşündüm. İnsan öyle duygusal buhranlar yaşarken çok şey ifade etmesi gerekir ve o kadar şeyi ifade etmektense, özet bir soru ile bu yükten kendini kurtarır ve gayet sonuca odaklı bir şey yaptığını düşünür. Bu yanlış bir analizdir ve kafa olarak bunu anlamaya uygun değiliz.
Öğrenme böyle bir şey ya... Durmuyor kafanın kıvrımları... Gayet ihraç edilmiş bir şeyi, o kadar yanlış kullanıyoruz ki!
Sen git adamların "date" dedikleri şeyi al, sonra hiç öyle olmayan bir yerde kullan. Malangoz olursun vallahi. sakın, ama sakın...
"Date" denilen şey işte bu çıkma anlamında kullanılan, aslında bir yere çıkmayı ifade eder. Biri ile buluşur yemeğe gidersin, sinema, tiyatro gibi hareketlere katılırsın, bir yerde içersin. Karşında bulunan insanla vakit geçirip, keyif durumuna bakarsın. Bu eylemin sonunda öpüşür ya da selam edersin. İlk izlenim denen şey bu kadar çabuk edinilebilir mi bilinmez ama "date" denen şey böyle bir şeydir. Çok uzun olmayan bir zaman aralığında, -1 gün hadi bilemedin 2 olsun- bir karar vermeni sağlayacak etkinlikler bütünü olarak gayet tanım cümlesi ile anlatılabilir burası. Öyle yaptım...
İşte bu kafa pek bizlik bir şey değil. Biz duygularımızı ifade ederken o kadar yavaşız ki, bazılarımız bu esnada ölmüştür. Leyla ile Ferhat ya da Mecnun ile Şirin... Ne gerek var arkadaşım o kadar uzatmaya, bu ne kararsızlık diyemeyeceğim. İnsanlar birbirleri ile vakit geçiremedikleri için kararsız kalmış ve sonra bu kararı veremeden öldükleri için efsane olmuşlar. Tabii bu durumu fırsat bulan başarısız insanlar -kendimi seve seve dahil ederim bu gruba- "o aşk ona değil lan, o aşk derbeder olup sürünmeye sevda" diyerek tutarlı görünmeye çalışmışlardır. Bu çalışmanın çok iyi bir çıkış noktası olduğunu söyler ve geçerim.
Şimdi bu iki farklı olayı harmanlayan en asil duyguların insanı, biri ile tanışır, konuşur... Sekiz kere sinemaya giderler, dört kere yemeğe çıkarlar, 1392 kısa mesaj gönderirler -harflerle yazmaya bile üşenirsin o sayıyı- defalarca pokemonlaşırlar... Sonra biri çıkar ve şunu der, "benimle çıkar mısın?" -bunu elinden geldiğince güzel yapar üstelik- afedersin bok! ama o soru için biraz geç kalınmıştır. Orayı geçmişsin hey! Oralar bitti!
Maalesef bu durum, farklı coğrafyalarda yaşayan insanların farklı kafalarının birbirine karışmasıdır. Sonra olur ya da olmaz... Zaten hep olmasa bu teoriyle tarihe geçer, kitap yazar, zengin olurdum...
O soru ile "ergen sorusu" diyerek geyik yapmaktan vazgeçeli bir süre geçmişti... Ama tekrar bu soru ile hesaplaşmak gerektiğini gördüm ve derin analizlerim sonucu bu noktaya vardım...
Eğer yukarıda verilen sayılarda, benzer etkinlikler yapıyorsanız... Şimdi düşündüm de, yok yok... Neyse sallayalım gitsin...
Daha matematiksel olarak şu şekilde ifade edelim; (alıntıdır...)
Bir kişinin mutluluğu X, diğer kişinin mutluluğu Y olsun. Beraber olduklarında mutluluklarına Z diyelim...
Eğer, Z büyüktür X ve Y ise tamam.
Z büyüktür X ama küçüktür Y ise ya da Z küçüktür X ama büyüktür Y ise, orada bir sorun vardır.
Z hem X hem de Y'den küçük ise, ne yapıyorsunuz lan!
Z büyüktür X ama küçüktür Y ise ya da Z küçüktür X ama büyüktür Y ise, orada bir sorun vardır.
Z hem X hem de Y'den küçük ise, ne yapıyorsunuz lan!
O kadar düşünmek mi? Heh!
*Bu konuda yapılan her derin analiz, bir gün gülmek için yapılmış demektir... Çünkü hayat izlediğin en ilginç yeşilçam fiminden bile daha ilginçtir.
*Bu konuda yapılan her derin analiz, bir gün gülmek için yapılmış demektir... Çünkü hayat izlediğin en ilginç yeşilçam fiminden bile daha ilginçtir.
bu daha karmaşık değil mi sence?
YanıtlaSil