Durma işi zor olduğundan, adım atmak en iyisi gibi gelir insana...
Atılan adımlar, öyle ya da böyle götürse de seni bir yere, yalanlar atmak zorunda kalırsın insanlara ve daha kötüsü kendine...
İnanır mı insanlar bu yalanlara bilemezsin ama inanmazsın sen kendi attığın yalanlara... Zorunluluktan değildir bu yalanlar, yol ayrımından uzakta olma isteğidir... Kim durup geriye doğru adım atmak ister ki tekrar buluşmak için? Beklediğin, ilerlemektir tekrar yolların kesişmesini umarak!
Bırakmak mesajları en ince detaylara, zor bir iş değildir istemediği adımları atanlar için... Gitse bile mesajlar yerine, başka yere giden ayaklar hatırlatır sana uzaklaştığını...
Parçalayıp yalanlarla bir bütünü, başka bir şeymiş gibi gösterirsin gerçeği... İnansa da karşındaki, sen inanamazsın bu parçalayıp böldüğün şeye... İtalik satırlarda sakladığın, aslında söylemek istediğin olur da... Olmaz dersin kendine!
Bir kez olsun istemediğin yolun, bu yüzden istenmeyen bir yol olduğunu düşünmezsin. Oysa bırakıp yalanları, bir kez olsun gerçekle atsan adımı... İşte o zaman senin yolun olur gittiğin. Kiminle girdiğini düşünüyorsan mücadeleye, yanılıyorsundur aslında kendine attığın yalanlar yüzünden... Bir mücadele olarak görmediğinde tüm bu olanları, doğruyu söylersin kendine... O zaman yolun ardında bıraktığın kısmını da, önünde uzanan kıvrımları da seversin tekrardan...
"...kısımları birleştirince...." dedi,
"hayır" derken, neden yalan attığımı düşündüm kendime....
Varsa bile bir mücadele, kanıtlamak için bir şeyi... Düşünmezsin; pes edip, kendini bırakmanın en iyisi olabileceğini...
Varsa bile bir mücadele, kanıtlamak için bir şeyi... Düşünmezsin; pes edip, kendini bırakmanın en iyisi olabileceğini...
yolun ayrı düşeceği kaygısıyla yalanlara dolanmak pek mantıklı bir tercih değil. Nihayetinde hepimiz bir yerlere ilerliyoruz keza durmak gibi bir eylemi yoktur insanoğlunun. Durmadığın yerde ya ilerlediğin yönü görürsün ya da birileri senin üzerinden görür sen ileride geriymiş gibi kalırsın. Bir de nereye gidiyoruz allah aşkına?
YanıtlaSilYolun ayrı düşmesi kaygısıyla yalanlara dolanmak pek mantıklı değil. Kaldı ki duran bir eylemi hiçbir zaman olmadı insanoğlunun. Duramadığımızdan kelli hayatın bir freni de olmuyor. Çarpıcaz bol bol geri kalmak da neyin nesi ya da ilerlemek. Her yol kendi özgünlüğüyle vakıf bu hayatta. Ayrı düşüyoruz zaten. Bunun kaygısını gütmek niye?
YanıtlaSil