Çift Tektir...

Bugün ilginç bir yarışma programı izlerken buldum kendimi... Yahu bu ne? Biraz takılsam şu yarışmaya keyifli olabilir dedim kendi kendime... İyi ki bunları söylemişim. Hayat boyunca çok az gözlem, böyle keyif verir, böyle eğlendirir insanı!

Yarışmanın, gözlem imkanı açısından inanılmaz elverişliliğini bir kenara bırakıp, beni benden alan noktanın yarışmaya katılan çift olduğunu söylemeliyim. Ben şu koca hayatımda (oh hayata gel!) bu kadar uyumlu az çift gördüm. Ama şunu belirtmeliyim ki, yan yana iki insan olarak inanılmaz bulduğum bu çiftin, ayrı ayrı iki üyesiyle de münasebetim olsun istemezdim.

Yahu kadın nasıl "serbest çağırışım" yapabilen bir insan aklım almış değil... Beynim ısınıyor söyledikleri arasında bağlantılar kurarken, kaldı ki bağlantıları nasıl kurduğuma dair hiç bir fikrim olmasan... Hem koşturuyorum hem önüme bakmıyorum tadında bir şey... Ben bu halde derin boşluklardan kurtulmaya çalışırken ne göreyim... Adam maşallah! Aynı çeviklikle anlaşıyor ve benim yine anlamadığım bambaşka bağlantılar kuruyor. Bu esnada başka bir mesajı da aynı karmaşık yöntemlerle kadına iletiyor... İnanılmaz bir çift! Ama gel gör ki, teke tek kalmak istemiyorum arkadaş.

Yine bu akşama dair izlediğim bir kareyi daha hatırladım. İzlediğim bu kare bir filmden. Film hala devam ediyor ayrıca. Şimdi bu saatte televizyonda olan film için, yok "sekizinci sınıftır", yok bilmem "çakma bir x yapımıdır" gibi yorumlar yapılırsa üzülürüm. Hatta üzülmekle kalmam kızarım. Karşımda öyle bir çelişkiyle çıkan insanla hiç çekinmem tartışırım... *filme iyi bir iki laf etmek için alınan riskler kuşağı

Neyse lan! Filmde şöyle bir sahne var. Bu çift balayı için bir yere gitmişler... Ama az gitmişler uz gitmişler, baya bir ormanın içine, nehir kenarına, derme çatma tahta bir kulübeye.... Balayını burada geçiren mutlu çiftimize üye bir arkadaş, deniz yatağına binmiş nehirde gidiyor. - Evet lan! Korku filmi bu...- Bir korku durumu bekliyorsun ama deniz yatağına su giriyor, hatun kişi suya düşüyor. Tabii erkek fırlayıp atıyor kendini nehirlere, bir yüzmeler, bir süzülmeler... Kurtarıyor kızı, dönüyorlar kıyıya. -Hani üç adımlık mesafe, nasıl sığdırıyorlar o kadar aksiyonu oraya anlamıyorum.-

Kız kızıyor tabii... Adama hemen şunu diyor. "Lanet olsun beni bu halde nasıl bırakırsın?" Tabii kız o arada deniz yatağında uyuyormuş, eleman bira almaya gitmiş, o sıra kız suya düşmüş, adam koşmuş... öyle öyle... Senaryo çok harika. Ama asıl olayımız şu, erkek hatun kişiye bön bön bakıp şunu diyor. "Sen yüzme bilmiyor muydun?" Adam bu soruyu kadına sorduğuna göre erken bir balayı diye düşünüyorum... işte bir çift daha.. Buyrun aynı geceden iki farklı çift örneği!

Tüm bunların üzerine söyleyebileceğim şey şudur ki; "ev alma komşu al" lafı tam olarak, çiftlerin gösterdiği bu farklılıktan hareketle söylenmiştir...

* "Öyle alakasız alakasız anlatır, sonunda pek az insanın fark ettiği bir şey der... fight club kafası yazı yazarım ben" tribali...

2 yorum:

Bence...