İşte ben bu "yazmam gerek sendromu"na yakalanmışken bir soruyla karşılaştım. Bence nerede ve nasıl karşılaştığım önemli değil. Sokakta yürürken biri koşarak yanıma gelse ve bana o soruyu sorup kaçsa, yine bu yazıyı yazardım. - soran kişiden bağımsız yazıyorum tribi... ne gerek var -
Şimdi soru merak konusu... Bu yüzden soruyu, yazının sonuna saklamak gibi bir pislik yapmayacağım. Aslında ben buna "bir pislik" demezdim. Neden böyle dedim bilmiyorum. Bence böyle ilginç ve sonu merak uyandıran hikayeler güzeldir. Okuyan için her zaman öyle olmasa bile kendime bir güzellik yapmış oluyorum. Nasıl bir insanım lan ben?
Geçen gün bir fotoğraf gördüm. Şimdi o fotoğrafta gördüğüm şeyin ne olduğunu anlatan bir kelime bilmediğim için uzun uzun anlatıyorum. Bir tane tabela... Binanın duvarına asılmış ve yangın anında neler yapılacağına dair şekil ve yazıların olduğu bir alet/edevat/cihaz.... Her satırda bir şekil ve uyarı yazısı var. İlk satırda bulunan şekli şu anda anlatabilmem mümkün değil. Anlatamadığım bir şeyin içinde anlatamadığım başka bir şeyin olması zaten yeterince ilginç... ama ilk satırda yapılması gerekenler arasında bir madde var. "Bağırın" diyor... Bir yangın anında önce bağırmak gerekiyormuş. Sonra 2222 arayın diyor. Şimdi 2222 ne lan diye sorma. Bir ülkede 2222 itfaiyeyi arıyor işte...
Böyle hayati bir durumda, yapılması gereken ilk şeyin "bağırma" olması demek ki gerekli bir hareket. Mümkün olduğunca fazla kişiyi durum hakkında bilgilendirip, itfaiyeyi aramak ve sonra beklemek, bence de oldukça iyi bir hareket. Ama buna rağmen, kimileri "yaaaangggıııııııııınn varrrrrrr" -böyle bir yazım şekli sizce anlatımı güçlendiriyor mu? vay be! çoğilginç- diye bağıran teyzelerimizle geyik yapıyor. Böyle ulvi bir iş geyik malzemesi olur mu lan? Çok ayıp.. Gerçekten hiç hoş bir hareket değil. Oysa teyzelerimiz, özellikle bu şekilde yaygarayı basıp bağırabilen teyzelerimiz, çok önemli bir iş yapıyorlar.
Bana tüm bunları anlatan fotoğraf bir anda konuştu. "Lan! N'oldu öyle kaldın tepsi gibi. O teyzelere edeceğin laf kalmadı mı?" Tabii bir fotoğrafın durduk yerde konuşmasına izin verecek değilim... "Hop bakalım..dur" dedim. Aslında "Hop! Dur bakalım" demek istemiştim.
"Bir kere orada öncelikli olarak ne diyor? "Bağırın" diyor. "Yangın" diye mi bağırın diyor? Hayır... Bir şekilde bağırın ve etrafınızdaki insanları bu konuda bilgilendirin. Yani "bööee" diye bağırabilirsin. Etrafındaki insanlarla anlaştığın dilde yangın durumuna denk gelen herhangi bir sesi çıkartabilirsin. Neden yangın diye bağırıyorsun? Tabii burada "ne diye bağıracağız lan? en çok kişiyi yangın dersek uyarırız" diyebilir birileri. Peki ben, bir yangın anında herkesin cep telefonuna "bina yanıyor ulen! çabuk çıkın binadan ama birbirinizin üstüne basmadan" diye bir mesaj atsam ne olur? Daha fazla kişiyi daha hızlı uyarmış olmam mı? -evet orası gitmedi...-
Bu tabelanın kendisiyle uğraşıyor değilim... Ben sadece, her zaman, her yerde insanları böyle zor bir durumdan kurtarabilecek tek bir işaret olsun isterim. Kore'de başıma böyle bir şey gelse ve ben "yaaeeeenggiiinn veaaar" diye bağırsam, çok mu gülersiniz? Ben gülerim valla...
Bu nedenle o tabelaya "shout" yazmak yerine, herkesin anlayabileceği bir şey yazılması gerektiğini düşünüyorum. Artık tüm dünya olarak, ne yazacağımıza nasıl karar veririz bilmiyorum... Ama ben ilk öneriyi yapmak istiyorum fikri ortaya atan olarak. -Daha önce atanlar vardır ama ben atmakla kalmıyor ve yazıyorum- Sonra yeni fikirler gelir ve çoğunluk başka bir şeye karar verirse, o olsun-
İşte önerim... Tüm dünyadaki insanların, "aha lan yanıyoruz, kaçın" diye anlayacağı kelime grubu şu olsun.
"Sen Kimsin?"
Galiba olmadı lan!
*"İşte böyle, araya bir hikaye daha alırım, sonra bambaşka bir yerden götürür diğerine bağlarım ama orası da ironik olur... güzel olur öyle ironi mironi filan mis.." triballeri... Okunur bunlar! Arada çıkıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bence...