-1-
Yolculuk hüzünlü... Hüzün yolun sonundan değil, daha önce birlikte hiç yolculuk yapmamış olmaktan.
Hüzün, karanlık değil. Karanlık, hüznü ilk kez beraber yaşamak...
-2-
Bekleyiş yorucu... Yorgunluk bekleyişimiz yüzünden değil, birlikte pek az yorulmuş olmaktan.
Beklemek, karanlık değil. Karanlık, henüz ilk kez birlikte beklemekten...
-3-
Korkmak yersiz... Yersiz olan son değil, ilk kez birlikte beklediğimiz sonun, son kez olmasından.
Korkmak, karanlık değil. Karanlık olan, korkunun, kendimiz için olmaması...
-4-
Saklamak keskin... Açılan yara saklamaktan değil, ilk kez saklayamamış olmaktan.
Saklamak, karanlık değil. Karanlık, saklamak istemediğin onca şeyi saklarken, -henüz paylaşmadan- en olmazı saklamaktan aciz olmak...
-5-
Benzemek zor... Zor olan, benzediğimizin ne olduğu, nasıl olduğu değil, benzediğimize bu benzerliği göstermek...
Benzemek karanlık değil. Karanlık, benzediğine benzerliğini göstermenin tek yolunun, saklamak olması...
-6-
Dayanmak imkansız... İmkansız, olanlar değil, sonunda -artık- olmayacaklar...
Dayanamamak karanlık değil. Karanlık, dayanılmaz olana karşı -dayanabilmek için- tutunabileceğin tek şeyin artık dayanamadığını düşünmesi...
-7-
Teslim olmak çare değil. Eğer teslim olan, uğrunda teslim olmayacağın tek kişiyse, belki...
Teslim olmak karanlık değil. Karanlık, teslim olana yoldaşlık edememek.
-Son-
Umut, bir gün, öyle ya da böyle anlamak...
Karanlık, seni karanlıktan çıkartanın, -senden başka herkes için çok az parlak olanın- aydınlıkta görülememesi...
Karanlık, kurduğun her şeyin, -bir gün- elinde olmayan bir pişmanlığın üzerine oturması...
Anlamak, -vakti geldiğinde- elinde olmadan kurduklarını, ellerinle yıkabilmek...
Karanlık değil!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bence...