Bir gece ansızın gelebilirim… tı tırıtı tı… internet yok, telefonu içeride bıraktım, saat bilmem kaç, bir word dosyası açtım ve bilgisayarımın ışık saçan monitörü eşliğinde bir şeyler yazacağım. Fakat bu ışık saçan monitör biraz tehlikeli şu anda…
İki tane siyah var önümde duran manzara içerisinde… Bir bölüm daha siyah, diğer bölüm biraz daha az siyah… “Ne diyorsun lan sen? Kafan mı güzel?” sorularının tümüne birden “hayır” diyeceğim. Çünkü baktığım manzara tek kelimeyle siyah. Ağaçlar, dağlar ve bilemediğim binlerce şey simsiyah olan kısmı oluştururken, aydan ve yıldızdan nasiplenememiş gecenin oluşturduğu gökyüzü, görece daha az siyah ama siyah işte…
Böyle kapkara bir manzaraya bakmak insanın içini bir hoş ediyor. Bu hoş kısım biraz heyecan gibi... Ne bok oluyor da heyecan yapıyorum emin değilim. Gözümün görebildiği uzaklık, dibinden ve bilgisayardan yayılan ışığın verdiği alandan ibaret… Neyse böyle uzun uzun cümlelerle yazının giriş kısmını piç etmeden, yazacaklarımı yazayım hızlıca. Gerçi burada zaman yok gibi… Yani, “var ama kime ne?” gibi... Öyle garip.
Gecenin körü, bu siyah manzara beni ürkütmüyor. Sadece heyecanlandırıyor. Nedense hep olağan üstü bir şey olacakmış gibi tetikteyim. Bunun bir nedeni vardı aslında… Ben bu manzara eşliğinde bir iki deprem yaşadım… Belki bu yüzden, belki değil her an bir şey olacakmış gibi hissediyorum. Heyecan bu sebepten sanırım. Bir iki saattir burada oturup, takılıyorum. Bir bok olduğu yok… Arada bir kelebek, böcek filan uçuşuyor ama henüz bir olağan üstü olay yok. Her şeye rağmen keyifli… Siyahın içerisinde birkaç “cırcır” böceğiyle vakit geçiriyorum. Şimdi aranızdan bir iki sivri -sinek- öne doğru çıkarak, “nasıl yazıyorsun lan bloga?” derse, bir şey demem... – word kullanıyorum lan şu anda, sonra kopyalayacağım bloga- Manzara o kadar siyah, bu kadar yalnız işte… Kendi kendime konuştum az önce…
O değil, ben bu akşam bu manzarada ne gördüm biliyor musunuz a dostlar! – a dostlar ne lan?- Şu yazıyı okuyan her 25 kişiden 3 kişiyi alsam, rastgele şu etrafımda bulunan 12 kilometrekarelik alanda bir yere bıraksam, oracıkta sıçar…
Doğanın kendisine yabancılaştık sanırım. Tek başına zaten oldukça büyük, oldukça korkutucu ve bir o kadar güçlü. Çünkü doğa dediğin şey, birbiriyle bir uyum içinde olan bir sürü başka şeyden oluşuyor. Bir insanoğlu çıkıntılık yapmış.
Böcekler geliyor... Böcekler geliyor…
*Gerim gerim geren yazı yazdım insanı...
*Gerim gerim geren yazı yazdım insanı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bence...