Aylar öncesinden kalma kağıt parçalarıyla dolmuş çantanın, kaçmak istercesine dört bir yana uzamış sakalın, temizlenmeyi bekleyen eşyaların oluşturduğu tırmanması güç yığının, onlarca kitabın ortasında uzun süredir bekleyen ayraçların -kimisi gazete parçası, kimisi artık kullanılmayan bir cd... olsun hepsi ayırıyor, ayraç işte- yol gözlemekten çoktan vazgeçmiş ama yine de telefon beklemekten henüz usanmamış ailenin, kalabalığın üzerine gelmesine aldırış etmeden yerinde sayan turnike gibi tezin, çabucak uçması dileğiyle sürülen çeşit çeşit kokuların hesabını bir çift çorap soracaktır!
"Yine bir tatil günü yayılmış oturuyor işte! Her zaman yaptığı gibi saçma bir planla kendini yorup, yorgunluğuna yorgunluk ekleyecek. Bir kere beni yanıltsa şaşarım..." derken yerinden kalktı. Belli ki aktif dinlenmeye karar vermiş... Eline yapışmış bir kaç işi temizlemeye koyuldu. Ağır ağır ama keyifli bir gün geçirdiği belliydi. Dokunmadım! Ne bok yerse yesin dedim...
Neyse, gün içinde onlarca yarım bıraktığı işe bulaştı. Bir kısmını bitirip, diğer kısmını "lan buna ne diye başladım ki!" diyerek kaldırıp attı. Böyle bir kafanın, böyle bir iştahın bunu görebilmesi umut veriyor bana. Aslında tüm insanlığa umut vermesi gerekir ya... o kısmı geçiyorum.
Daha günün bitmesine saatler vardı ama bu ruhu satışmış-evet satışmış- insan, çamaşır makinesinden çıkardığı eşyalarını çamaşırlığa yerleştirmek için hazırlanıyordu. Ses etmedim... Bakalım bu sıkıcı işi yaparken kendine gelecek mi diyerek kenara çekildim ve izlemeye başladım. Neye bakıyorsa dingil, bir süre dikildi çamaşırların karşısında... Sonra garip bir biçimde çamaşırların arasından bir çift bileksiz - ince - çorap çekip çıkarttı. Çamaşırlığa doğru dönerken konuşmaya başladı.
"Bu kışa göz kırpan günlerde sizi giydiğime göre, zor bir anımda yardımıma gelmişsiniz demek ki... Giyecek çorabım olmadığından sizi giymişim. Bu yüzden en güzel yere asılmayı ve orada kurumayı hak ediyorsunuz. Neden sizi bir kış günü giydiğimi bilmiyorum. Sanırım çamaşırları yıkamaya üşendiğimden... Aslında siz böyle özensiz bir adamın çorapları olmayı da hak etmiyorsunuz ama o adam size bu yeri verebiliyor... idare edin! Artık kendime daha çok özen göstereceğim..."
İşte bu sözler söylenirken asıldı çoraplar.Daha sonra her eşyası için bir şeyler söyledi, bir şeyler düşündü... Beklemiyordum aslında bu heriften böyle bir kırılmayı...Aslında bu kırılmanın bir çift -ince- bileksiz çorap yüzünden yaşanması hoşuma gitmedi değil...
Öyle...
*"özeti önünde, okuyucuyu kopartmayan hikaye yazdım lan! Çok süper oldu. Hem altı çizili artistlik bile yaptım..." kategorisinden bir örnek sizlere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bence...