Gemimsin!

Geçici belleğim silinmiş yine dün gece. Belirli kareleri istediğim zaman hala ekrana taşıyabiliyorum. Sanırım gün içerisinde bir kaç kez "restart" etmiş olmalıyım kendimi... Bir tür hastalığa yakalanmış olabilirim seyir defteri! Kaptandan böyle bir itirafı duymak istemediğini biliyorum ama kimseyi yanıltmayalım değil mi? -He! "Doktora git lan" diyebilirsin ama tek kişilik bir uzay gemim var, senin de bildiğin gibi...

Uzay gemisi mi? -*Açalım burayı...-

Aslında bir kargo gemisi.Öyle hayvani kargolar taşıyabilenlerden değil ama. Hafif kargo gemilerinden. "Corellian Engineering" tarafından üretilmiş eski bir şey. Ben zaman buldukça orasıyla, burasıyla oynadım. Bir kaç modifiye yaptım kendimce.


Aslında "Corellian Engineering" değil sadece. CEC diye biliniyor firma ismi, yani "Corellian Engineering Corp."Corellian sisteminde bulunan bir gemi üreticisi. Ürettiği modellerin fazlalığı sizleri yanıltmasın. Bizim "Doğan"lar gibi, Doğan-S, Doğan-SL, Doğan SLX diye gidiyor.

Bende olan YT-1300f

Ben gemiyi oradan almadım tabii. Ben ikinci el aldım, sonra biraz masraf yaptım işte.

34-35 metre kadar bir gemi... Tam olarak 34,75 metre olduğunu biliyorum ama söylersem, "görmemişin uzay gemisi olmuş..." falan derler, boşver...

Atmosferde pek hızlı değil. Öyle "Oh yeni gezegen! İlk defa giriyorum atmosferine hadi çoşayım biraz..." yok. Atmosfer içinde gemi 1050km/h yapabiliyor. Saatte 1050 kilometre diyerek, anlatımı biraz daha netleştireyim. -Televizyona ince ayar yapmak gibi bir şey bu "anlatımı netleştirme" olayı ya, neyse-

Benim gemi de arada bir böyle çalışıyor. Biraz eski olduğundan, arada bir "tezcanlı, yurdum mühendis aday adayı hareketi"yle çalışıtırabiliyorum. İki tokat, bir tekmeyle ışık hızına çıkartmak zorunda olduğum günleri biliyorum.

Gemi atmosfer dışında iyi ama. 75 MGLT/h gidiyor, çok acayip. Şimdi bu MGLT yabancı oldu size. Farkındayım! Bu henüz duymadığınız bir hız birimi şu anda. Öyle, saatte şu kadar kilometre gibi değil. MGLT, standart bir uzay uzunluğu birimi. İşte gemim saatte 75 MGLT gidiyor.

Gemimi anlatırken, jeneratöründen bahsetmemek olmaz. -Yakıt mı var zannettin? Eyvah eyvah... Hiç olmadı lan, hayal gücü biraz...- SSP05 Hyperdrive jeneratörü vardı. Sonra değiştirdim (Series 401'e modifiye ettik) SSP05'i tavsiye ederim.Eskiydi, tekliyordu arada bir ama olsun, güzel günlerdi...

Geminin navigasyon, sensör, zırh ve kalkan sistemlerinden (n'oldu lan fesat!) ve diğer tüm özelliklerinden detaylıca bahsetmeyeceğim. Ama yinede "bir uzay gemisinde az buçuk ne gibi sistemler bulunur" kulak dolgunluğu olsun diyerek, gemimde ki sistemleri sayıp geçeceğim.

Motor ünitesi, hyperdrive sistem (jeneratörleri hatırla), güç dağılımını sağlamak için bir çekirdek-iki dönüştürücü-bir acil güç ünitesi ve yedek güç hücrelerinden oluşan enerji dağıtım sistemi, yön saptırıcı sistemler, enerji kalkanı jeneratörleri, bir ton sensör sistemi (çok uzun lan, dayanamıyorum artık!), navigasyon sistemleri, ana bilgisayar, saldırı karşılamak için tasarlanmış önlem sistemleri, bir iki küçük laser sistemi (silah ya bunlar, pek anlatmıyorum! hani barış filan - değil mi hep böyle arada!),kaçış üniteleri, yaşam destek ünitesi, iletişim sistemi ve diğer sistemler diye gidiyor da gidiyor...

Neyse, aslında tek kişilik bir gemi değil diyecektim ben. Yolcu kapasitesi tam olarak altı (rakamla 6). "Hani kargo gemisiydi lan?" diyenler için... "Bagajda yolcu mu taşınır ulan!"  Ama gemiyi kullanmak için en az iki kişi gerekiyor. Böylelikle toplam sekiz kişi yola çıkabiliyoruz. Evlere şenlik! Mis, tatile gider gibi...

Dersen ki, "o zaman ne tribe giriyorsun lan tek kişilik uzay gemisi diye..."

Eyvah! Yine seyir defterini saçma sapan doldurdum... Bu konuda ikinci kaptanla pek anlaşamıyoruz ama... neyse artık, sonuçta birlikte gidiyoruz...

Çok Önemli Not: Sevmiyorsanız, izlemeyin len... Star Wars

Millennium Falcon, gemimsin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bence...